28 Haziran 2020 Pazar

Korona salgını bitti mi?





ABD’de yapılan bir araştırma, korona virüsü ile ilgili tedbir alan ve almayan insanların bununla ilgili nedenlerini ortaya koymuş. İki grup üzerinde yapılan araştırma sonucunda tedbir almayan insanların korku taşıdığı, alanların ise umut taşıdığı belirlenmiş.(Pyschology Today haberi)

İşte bu tedbir almayan insanlar nedeniyle, bazen çevreye bakıp adeta salgın bitmiş zannedebiliyorsunuz. Korona virüsünden korunmak için, (virüs insandan insana solunum yoluyla, gözden, ağızdan, burundan ve temasla bulaşan bir virüs) özellikle insanlarla fiziksel temasta bulunmamak, en az 1.5-2 metre sosyal mesafe bırakmak ve maske takmak gerektiğini hepimiz biliyoruz.

Dünya’da hastalığın ne derece ölümcül olabildiğini hepimiz birlikte gördük. İşte bu nedenle de karantinalar yaşadık, evlere kapandık, evlerden çalışmaya başladık, evde birlikte yaşadığımız insanlar dışında herkesle fiziksel olarak teması ve görüşmeyi bıraktık...

Tıp dünyası bu yeni tanıdığı virüsü keşfetmeye çalışırken, tam olarak nasıl bir şey olduğunu, farklılıklarını anlamaya çalışırken, daha fazla önlem almamız gerekti.

Hiç hastalık belirtisi göstermediği halde virüsü taşıyan ve başkalarına geçiren insanlar olduğunu öğrendik. Zaten bu virüsün en kötü yanlarından biri de bence bu. Gizli düşman gibi. Kimin taşıdığını asla bilemiyor olman. Hatta o kişinin bile kendisinin taşıdığını bilemiyor olması...




Bizim ülkemizde bir süre önce karantina döneminden yeni normal denen döneme geçtik. Pek çok avm, kafe, restoran açıldı. Bazı ülkeler hala karantinaya devam ediyor.

Biz bunu elbette ekonomik sebeplerle yaptık, anlıyorum. Ama bu yeni normalde soruyorum herkese: Korona pandemisi bitti mi ki bir çok insan böyle davranıyor?

Evet anlıyorum herkes bunaldı, birbirini ve sosyal hayatını özledi. Ben de mesela ailemin büyük bir kısmını, arkadaşlarımı göremiyorum, bir araya gelemedim aylardır... Ama bu ölümcül bir risk taşıyan hastalığın devam ettiği gerçeğini yok saymamı, yok saymamızı gerektirmez.

Kendi hayatlarımızı ve başkalarının hayatlarını, bu gerçeği yok sayarak tehlikeye atmamızı gerektirmez. 

Dün ve bugün yapılan sınavlarda, alınan önlemlere rağmen, bizler bütün illerde evlerimize bu nedenle tekrar kapanmışken, sınava giren çocukların velilerinin sınavı beklerken sosyal mesafeyi hiçe saydıklarını gördük televizyonlarda... İnanılmaz görüntüler... 

Maske yasağına rağmen maskeyi hala takmayan, çenesine ya da burun altına takan insanları görüyorum yolda yürürken... Ya da bazı kafe restoranların masa düzeninde sosyal mesafe kuralını hiçe sayarak masaları dip dibe yerleştirdiğini... Ya da hastalık bitmişçesine arkadaşlarıyla maskesiz biraraya gelen, toplanan (sadece gençler değil yetişkinler de) kişiler görüyorum... 

Üzücü gerçekten... 

Korona salgını bitmedi. 

Evet ama bitecek... Henüz ilacı bulunmadı ama bulunacak... Aşı için dünyada 140 şirket hızlı bir şekilde çalışıyor... (NY Times haberi) Kimisi birkaç aylık hedef koyuyor aşıyı sonuca ulaştırmak için... 

Dünyada insanlar bu hastalık nedeniyle hayatlarını kaybettiler. İyileşenler acılar çekip öyle iyileşti. Kimse bu sıradan bir grip gibi davranmasın. Kimse henüz bitti gibi davranmasın. Hastanelerde doktorlar, sağlık görevlileri canla başla mücadele ediyor... Bu mücadeleyi veren insanlara saygımızdan, kendi hayatımıza ve başkalarının hayatına saygımızdan, tüm tedbirleri almaya devam etmeliyiz... Biraz daha sabredeceğiz o kadar... Elele vererek insanlık her şeyi aşabilir. Marsa koloni kurmanın yolunda olan, evreni gezmeye hazırlanan dünya bunun çaresini mi bulamayacak? Bulacak elbet... 

Ama lütfen o güne kadar korona yokmuş gibi davranmayalım. Kalbimizde birbirimize tekrar sarılacağımız o günün ümidini taşıyarak, hala tedbirlere devam edelim. Maskemizi takalım, sosyal mesafelerimizi ve hepimizin hayatlarını koruyalım... 


Sevgiyle,

İpek Cihan Bilgin




İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:

http://www.duygusalarinma.com
http://icbakademi.com/


Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır



(c) copyright İpek Cihan Bilgin








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder