20 Kasım 2020 Cuma

Kışın depresif ruh halinden çıkmak için güneşli yollar...




 

 

Kış yaklaşırken, azalan güneş ışığı, günlerin kısalması ve gecelerin uzaması, mevsim değişikliği, hava sıcaklığı değişikliği gibi etkenlerle kişiler daha depresif bir ruh haline geçebiliyor, keyifsiz ve mutsuz hissedebiliyorlar…


Özellikle koronavirüs pandemisi nedeniyle tekrar evlere kapanmak veya hastalıkla ilgili yoğun endişe duymak da bu etkenleri ve depresif ruh halini arttırabiliyor…


Eğer siz de kendinizi depresif, keyifsiz ya da mutsuz hissediyorsanız bu ruh halinizi yükseltmek ve kendinizi daha iyi hissetmek için yapabileceğiniz birçok şey var…


Öncelikle ilk yapılması gereken bu ruh halini fark etmek… Kişi kendisinin daha mutsuzlaştığını, depresif ve keyifsiz olduğunu fark ettiğinde, neyi değiştireceğini de fark etmiş olacaktır. Bu da bunu değiştirmek için aslında yolun yarısı diyebiliriz.


İkinci olarak da bunu değiştirmek için karar vermek önemli. Yani mutsuz, keyifsiz ve depresif olduğunu diyelim fark ettin, o şekilde oturmaya devam etmek, o ruh halini devam ettirmek yerine, bunu değiştirmeye karar vermek ve çözüm arayışına girmek yardımcı olacaktır duruma.


Kişilerin fiziksel olarak hastalanması gibi, duyguları da hastalanabilir. Mutsuzluk ve keyifsizlik, depresif hal işte aslında duyguların da soğuk algınlığı geçirmesi gibidir. Doğru yöntemler uygulandığında, doğru adımlar atıldığında o duygular iyileştirilebilir. Kişi kendisini daha mutlu hissedebilir.


Sonbahardan kışa geçerken özellikle güneş ışığının azalması bedenin D vitamini gibi ihtiyaçlarının da tam karşılanamamasına yol açabilir. O nedenle bu dönemlerde D vitaminini ölçtürerek vitamin takviyesi yapmak işe yarayacaktır.


Ayrıca bu tür mevsim geçişlerinde multivitamin takviyeleri de işe yarar. Sadece D değil, C, B12, Omega 3 gibi başka vitaminlere de ihtiyaç olabilir.


 

Kişinin mevsimsel depresif hissetmesini engelleyecek ya da şifalandırabilecek şeylerden biri de doğru beslenme biçimidir. Özellikle bu dönemlerde, hele pandemi sürecinde olduğumuz düşünülürse, dengeli beslenmek, tek tip diyetlerden kaçınmak ve bağışıklığı güçlendirmek ruhumuza da iyi gelecektir.


Hatta tahıllı yiyecekler ve karbonhidratlar da depresif ruh halindeyken, kararında yendiğinde kişiye iyi gelir.


Çikolata, acı biber, papatya çayı, balık, süt, yoğurt, peynir, yumurta, esmer ekmek gibi yiyeceklerin mutluluk hormonu olan serotonin hormonunun salgılanmasını tetiklediği uzmanlarca belirlenmiştir o nedenle böyle durumlarda bu yiyeceklerden de kişi kendi bünyesine uygun olanları listesine dahil edebilir.


Böyle depresif dönemlerde benim önerim ayrıca kişinin kendi içinden gelen şeyleri de yemek listesine eklemesidir. Bazı durumlarda vücut farklı farklı şeylere ihtiyaç duyabilir ve bu herkes için farklı olabilir. O yüzden böyle zamanlarda bedenin sesine kulak vermek en güzeli olacaktır. Beden size neyin ona iyi geleceğini bir şekilde söyler…


Uyku düzeni de depresif ruh halini düzeltecek önemli bir unsurdur. Düzenli ve kaliteli bir uyku uyumak kişinin melatonin ve serotonin salgılamasına yardım eder. Bu hormonlar da yine kişiyi mutlu hissettiren hormonlardır.


Bu tür keyifsiz hissedilen dönemlerde ayrıca fiziksel aktiviteler de hormonların uygun şekilde salgılanmasına ve bedenin kendisini daha iyi hissetmesine yardımcı olur. Hangi fiziksel aktivite size iyi hissettiriyorsa onu yapmanızı öneririm ben. Yapabiliyorsanız yürüyüş, egzersiz hatta dans… Pandemi döneminde bir spor salonuna gidemiyorsanız bile evin içinde, ya da dışarıda yürüyebilirsiniz. Youtube’da çok güzel egzersiz videoları var, onları yaşınıza ve beden yapınıza göre bulup kendinizi çok zorlamadan uygulayabilirsiniz. Sevdiğiniz bir müziği koyup dans etmek bile size iyi hissettirecektir.


Meditasyon yapmanın da ruh halini düzeltmek ve serotonin hormonu gibi pek çok hormonun salgılanmasına yardımcı olan bir yöntem olduğu artık bilinen bir gerçektir. Rahatlamak ve gevşemek, sakin ve dingin kalmak kişinin hem bedenine hem de psikolojisine iyi gelir. O nedenle size iyi gelen bir meditasyonu günde 15 dk bile olsa uygulamak eminim bu süreçte ruh halinizi yükseltecek, daha mutlu hissetmenizi sağlayacaktır.


Müziğin şifalandırıcı etkisi de bilinen bir gerçektir. Bu tür dönemlerde özellikle sizi iyi hissettirecek müzikler ve şarkılar dinlemek de sizi o depresif ruh halinden çıkartıp ruhunuzu yükseltecektir. 


Bütün yukarıda saydıklarımın dışında kişinin günü farkındalıkla geçirmesi de kendini daha iyi hissetmesini sağlar. Birtakım gereksiz düşünceleri, küçük sorunları kafaya takmak da kişiyi mutsuz ve depresif hissettiren nedenlerden biridir. Bu düşünceleri fark etmek, önemsiz küçük şeyleri kafaya takmamaya karar vermek, akla bu tür şeyler gelince bunları göndermek ve olumlu düşünceleri seçmek kişiye iyi hissettirecektir.


Olumsuz şeyleri çok fazla düşünmek ve olumsuzluğa odaklanmak yerine kişi olumluya, olumlu düşüncelere, kendini iyi hissettiren şeylere odaklandığında ve bu tür şeyleri gün içinde tercih ettiğinde, bir süre sonra bu düşünüş tarzı da değişecek ve kişi kendisini daha ümitli, mutlu ve iyi hissettiğini fark edecektir…


Mutlu ve iyi hissetmek için, en başta da dediğim gibi kişinin bunu yaşamında seçmesi ve tüm hayatında da bunun için gereken şeylere odaklanması ve bu yönde adımlar atması, mutluluğu, iyi ruh halini ona getirecektir.


Depresif ruh hali bir mecburiyet değildir. Değiştirilebilir. Her şeyin çözümü olduğu gibi bu da çözülüp, değiştirilip yerine mutluluk, ümit ve neşe gelebilir.


Yeter ki isteyelim, bunu seçelim ve bunun için gereken minik adımları atalım… Kış gökyüzünde kendi güneşimizi açtıralım…


Çünkü hayat, bir anını bile mutsuzluğa teslim etmeyecek kadar değerli. Çok değerli…

 

Sevgiyle,

 

İpek Cihan Bilgin

 

   

 

İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:

http://www.duygusalarinma.com

http://icbakademi.com/




Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır 


(c) copyright İpek Cihan Bilgin

5 Kasım 2020 Perşembe

Hayatlara iyilikle dokunmak...

 




“Bir tek kalbin kırılmasını önleyebilirsem, ya da küçük bir kuşu yuvasına koyabilirsem, bir yaşamdan acıyı alabilirsem, ya da bir acıyı hafifletebilirsem boşuna yaşamamış olacağım.”
-Emily Dickenson-
Harika bir söz, hepimizin hayat felsefesi olmalı bence... Hepimiz her gün başkaları için büyük, küçük iyilikler yapsak, insanların ve diğer canlıların hayatlarına sevgiyle bir şekilde dokunsak, yaşamı herkes birbiri için çok güzel bir hale getirir... Bu dünya bambaşka bir dünya olur...Sevginin birliğin, kardeşliğin ve dayanışmanın hüküm sürdüğü bir dünya... Cennet gibi bir dünya...

Ne kadar basit aslında değil mi...
Her gün bir dokunuşla... Bir tutam sevgiyle... İçimizdeki sevginin, iyiliğin ışığıyla... Kalpten çıkıp dünyaya yayılan...
Dünyayı değiştirebiliriz...

Sevgiyle,
İpek Cihan Bilgin


İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:

http://www.duygusalarinma.com

http://icbakademi.com/




Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır 


(c) copyright İpek Cihan Bilgin