Aşkı yaşamak, yaşatmak...
14 Şubat yaklaşıyor…
Şubat ayı benim en sevdiğim aylardan… Çünkü mağazalar, kafeler
gibi pek çok yerde her şey aşka dair… Her yerde kalpler, güzel süslemeler…
Ben güzel her şeyi çok severim… Kutlamaları da… Yaşam güzel
süslemeler ve kutlamalarla daha da güzel… Her fırsatta bir şeyler kutlasak
keşke… Sevinçlerimiz ülke olarak, topluca, hatta dünya olarak çok olsa ve hep
kutlasak…
Üstelik 14 Şubat’ta aşk ve sevgiyi kutluyoruz… Kişinin
hayatında o an eş ya da sevgili olsun olmasın… Aşk kutlanması gereken bir şey…
Aşkın varlığı güzel…
14 Şubat yaklaşırken, içimden gelen şeyleri paylaşmak
istedim… Kalbimden geçenleri yazmak istedim…
Yaşam harika bir yolculuk… Kişi onu isterse en güzel şekle
dönüştürebilir. Bu kişinin kendisiyle ilgili… Her şeyden mutlu olabilirsiniz
istedikten sonra… Her şeye güzel gözlerle bakabilirsiniz… Yaşamın her noktasını
güzelleştirebilirsiniz.
14 Şubat için de bu geçerli…
14 Şubat sevgilisi olan ve mutlu olanlar için çok güzelken,
sevgilisi olmayanlar için neden kötü olsun? Bence o günü herkes en güzel
şekliyle kutlayarak geçirebilir. Mutlu olabilir ve olmaya devam edebilir.
Bu yazım her iki taraf için de… Sevgilisi olanlar ve
olmayanlar için…
Hiç birimiz yaşama yalnız yaşamak için gelmiyoruz. Yoksa
zaten tek cins olarak gelirdik dünyaya, yaratılırken o şekilde yaratılırdı
insan… Madem hem kadın hem erkek yaratılmışız o zaman zaten birlikte olalım,
sevgiyle yaşamı devam ettirelim ve el ele yaşayalım diye bu…
Yaşam seçimlerden oluşuyor… Yaşamın her noktası böyle… Kişi
eğer yalnızsa, kendi fark etse de etmese de bu onun kendi seçimi nedeniyle
böyle… Yalnız olan kişinin yaşamına birinin girmemesi aslında onun bir şekilde
ya buna yeterince inanmadığı, ya da yeterince istemediği içindir…
Çalışmalarıma gelen kişilerde gözlemlediğim de hep bu
yöndedir. Kişiler ya çevreden toplumdan bir şekilde olumsuz etkilenir karşı
cinsle ilgili ve o nedenle bilinçaltında yaşamında kimseyi istemez, ya da kendi
eski ilişkilerinden hala olumsuz duygu taşır derinde ve o yüzden de yeni
ilişkiye açmaz kendisini. Yani her iki türlü de kişi aslında kendisi nedeniyle
yalnızdır.
Nötr olan, karşı
cinsle ve ilişkiyle ilgili olumsuz bir kayıt taşımayan kişi, eğer istiyorsa o
zaman mutlu bir ilişkiye rahatlıkla sahip olabilir. Buna hiçbir engel yoktur.
Mutlu ilişkisi olan kişilerde gördüğüm de hep bu oldu…
Eğer yalnızsanız ve yaşamınızda yeni güzel bir ilişki
istiyorsanız kendi olumsuz duygularınızı fark edin ve onları bırakın,
temizleyin… Bu olumsuz duyguların size hiçbir faydası olmaz ve olmayacaktır…
Herkes gibi siz de mutlu olmayı hak ediyorsunuz ve işte bunun için de öncelikle
siz kendi içinizde sevgi dolu, aydınlık olmalısınız…
Hemen hemen ilişkilerle ilgili her seminerimde yaşamına bir
ilişkiyi çekmenin, güzel bir ilişki oluşturmanın yollarını anlatıyorum. Bunun
gerçek anahtarı sevgidir. Kişi kendi içinde sevgi taşıdığında, evrensel olarak
da Çekim Gücü Yasası ile kendisine sevgi dolu insanları çeker. Bu ilişki için
de böyledir. Bizler zaten sevgi dolu varlıklarız. Tek yapmamız gereken bunu
hatırlamak ve kendi sevgimizi açmak, büyütmek…
14 Şubat’ı yalnız geçireceğini düşünenlere önerim, bu konuda
olumsuz duygular üretmek yerine, o günü kendileri için en güzel hale
getirmeleri… Yaşamlarında yeni bir aşk istiyorlarsa o zaman o günü işte bunu
başlatmak için harika bir başlangıç günü olarak kullanabilirler… Yeni bir
hayata, ilişkiye adım atmak için güzel bir başlangıç olarak…
Ümitsizlik, çaresizlik, üzüntü, yalnızlık hepsi ilizyondur.
Sizi sadece mutsuz eder ve sevgiden, gerçekten uzaklaştırır. Oysa siz dünyadaki
herkes gibi neşeyi, mutluluğu, ümidi hak ediyorsunuz… Güzellikleri, sevgiyi…
Sizin doğanız zaten bunlar… Bu duygulardan uzaklaşmaya ne gerek var…
14 Şubat’ı kendiniz için en güzel şekliyle planlayın… Bu sene üstelik tatil gününe de denk geliyor
14 Şubat… İşte harika bir gün geçirmek için bu da geniş zaman demek…
Ne seviyorsanız onu yapın… Süslenin giyinin,
arkadaşlarınızla güzel programlar yapın… İster sinemaya gidin, ister evde
oturup harika aşk filmleri seyredin… Bunları yalnız da yapabilirsiniz. Ya da
arkadaşlarınızı davet edin, birlikte kahkahalı, neşeli güzel vakitler geçirin… Burası
size kalmış. Hangisi sizi neşelendiriyorsa onu yapın… Alışveriş yapın, dondurma
yiyin, harika kahveler için… Kendinize çiçekler, küçük hediyeler, kalpli şeyler
alın… Sizi başkasının mutlu etmesini beklemeye gerek var mı… Siz kendinizi
yaşamla doldurun… Güzelliklerle, mutlulukla, sevinçlerle…
Kendinize deyin ki “Bugün ben bir başlangıç yapıyorum.
Geçmişi ve tüm geçmişteki acılarımı, kırgınlıklarımı, kızgınlıklarımı
bırakıyorum… Kendimi sevgiye, sevilmeye, sevmeye açıyorum… Yeni güzellikleri,
yeni aşkı, mutluluğu kucaklamaya hazırım… Kabul etmeye hazırım. Ve buna layığım…
Ve geleceğini biliyorum. En güzel şekliyle, en uygun sevgi dolu insanın
hayatıma geleceğini biliyorum. Tanrı’ya her şey için teşekkür ederim.”
Mutsuz ve yalnız bir 14 Şubat yerine, mutlu, yeniye,
güzelliklere açık, aşkı kucaklayan mutlu bir 14 Şubat geçirin…
Sevgilisi ve eşi olan arkadaşlar için de birkaç şey söylemek
istiyorum…
14 Şubat gerçekten aşkı ve sevgiyi kutlama günü olsun… Bu
konuda siz de sevgiliniz, eşinizle ilgili öncelikle kırgınlıkları ve
kızgınlıkları bırakın… Madem aşk ve sevgiyi kutlayacaksınız, olumsuz en ufak
bir kırıntının olmasını içinizde, öncelikle siz hak etmiyorsunuz. İçinizde
taşıdığınız duygular size ait. O olumsuzluklar sizde taşınıyor. O zaman siz
onları, her şeyden önce kendiniz için bırakmalısınız… Ki o gün mutlu bir
ilişkiyi tetikleyin aranızda… Siz sevgiyi yayın… O karşı tarafa da
yayılacaktır. Siz karşı tarafla ilgili nötr olur, sevgide olursanız, o sevgi
ona da yayılır. Evrensel olarak bu böyledir. O da bu sevgiyi alır ve size
yansıtır…
Sevgililer Günü’nü, bir klişe gibi geçirmeye de gerek yok
bence… Yani hediye almak tabi ki güzel ama bunun için şekilden çıkmak
gerektiğini düşünüyorum. Önemli olan bir şeyin kalpten gelmesi… O zaman güzel
oluyor. Çok planlı, beklentili olan kalpten olabilir mi? Siz kalbinizi açın…
Belki sevgilinize küçük güzellikler sürprizler, kalbinizden çıkan değişik
şeyler, pahalı bir hediyeden eminim çok daha mutluluk getirecektir… Bir
arkadaşım, sevgilisinin ona bir gün yolda yürürken yol kenarından koparıp
verdiği küçük bir sarı çiçeği, kurutup hala sakladığını söylemişti bana… Demet demet
verilen güllerden onda daha büyük bir etki bırakmış… O küçük çiçek onun saf
sevgisini taşıyormuş o an ve o sevginin ifadesi olmuş…
Alınan şeyden çok onun kalpteki sevginin ifadesi olması
önemli…
Siz kalbinizden gelenleri eşinize sevgilinize yansıtın o gün…
Sevin, sevginizi açın… Kalbinizden gelen şekilde gösterin…
Belki pahalı bir restorana gitmek yerine, ona hazırladığınız
sevginizi yansıtan bir yemek, ikinizi de çok daha mutlu edecektir…
Yaşam coşkusunu içinize çekin… Mutluluğu, neşeyi içinizde
büyütün… Ve sonra serbest bırakın… Eşinizi, sevgilinizi de kaplasın o sevgi,
coşku, neşe, mutluluk…
O gün, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde, aşkı, sevgiyi yaşayın,
yaşatın… Sizden taşsın… Dünya’ya yayılsın…
Sevgiyle,
İpek Cihan Bilgin
İpek Cihan Bilgin'in web sitesi: http://www.duygusalarinma.com/
Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin