26 Kasım 2016 Cumartesi

Yeni, güzel bir alışkanlığı hayata katmak için…





Yaşamda rutin yaptığımız şeyler bir süre sonra alışkanlık haline gelebiliyor. Alışkanlık kötü bir şey demek değil, insanları birbirine bağlayan güzel bağlardan biri hatta alışkanlık… Alışkanlık insan yapısında olmasaydı, şu anki bilincimizle eminim bizler bir arada yaşamazdık…
Sürekli yaptığınız bir şey bir süre sonra alışkanlık haline gelebiliyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, bu alışkanlığın özünüze uyması, sevgi içermesi… Ancak o zaman o alışkanlık sizin için iyiliğinize olan bir alışkanlık olabilir.

Örneğin spor yapmak… Bu aslında kişinin sağlığı ile ilgili bir durum olduğu için, hangi tür spor olursa olsun, yürüyüş de dahil, bu alışkanlık olduğunda, kişi bunu yapmaya devam eder ve bu da sağlığı için iyiliğine olan bir şeydir.
Ancak alışkanlıkla bağımlılığı karıştırmamak gerekir. Bağımlılık çok farklıdır ve sevgi içermez. Bir şeye tutunmak, bağımlı olmak onsuz yaşayamaz hale gelmek demektir ki bu da hiçbir şekilde kişinin iyiliğine olmaz. Bağımlılığın ne türü olursa olsun bu, kişiye iyilik getirmez. Bir insana, bir eşyaya, maddeye, her neye olursa olsun, bağımlılık, özgür ruh olan bizlere terstir. Bizim doğamız ışık ve sevgidir, dolayısıyla özgürlüktür. O nedenle bağımlılık kişinin kendi özüne, mutluluğuna, neşesine uymayan bir durumdur ve yalnız mutsuzluk getirir.

İlişkilerde bağlılık ışıktır, bununla bağımlılığı da karıştırmamak gerek… Bağlılık sevgi içerir ve sevgi dolu bir ilişkide uygun olandır. Bağımlılık, her şeyde olduğu gibi, ilişkiler için de mutsuzluk getiren durumdur…
Alışkanlığa gelince, bir kişi yaşamında ona iyilik getirecek ancak aslında pek alışkanlığı olmayan bir şeyi kendi niyeti ve isteğiyle de edinebilir. Yani sonradan kendi kendine, daha önce edinmediği iyi bir alışkanlığı edinebilir, yaşamına yerleştirebilir. Bunun için öncelikle bu konuda sağlam ve saf bir niyet koymak gerekir. Kişinin kararlılığı bu konuda çok önemlidir.

Bir şeyi alışkanlık haline getirmek, yaşamınızda sizi mutlu edeceğini düşündüğünüz, spor gibi bir şeyi alışkanlık şeklinde sürdürmek istiyorsanız o zaman bunun için kararlı olmanız ve buna gerçekten niyet koymanız gerekir.
Kitap okumak, meditasyon yapmak, egzersiz yapmak gibi, yaşamınıza mutluluk getireceğini düşündüğünüz şeyler varsa bunları alışkanlık haline getirebilir ve istediğiniz kadar sürdürebilirsiniz. Unutmayın bu sürdürme de yine size bağlıdır. Siz özgürsünüz… Bu alışkanlığa başlayabilirsiniz, ya da bir noktada bitirebilirsiniz eğer size uymadığını ya da faydalı olmadığını düşündüğünüz bir durumsa, ya da başka bir şeye geçebilirsiniz. Hepsi sizin elinizde ve seçiminizledir.

 İyiliğinize olan bir şeyi alışkanlık edinmek için:
1-     Onun gerçekten iyiliğinize olduğuna, sizi mutlu edecek şey olduğuna emin olun… Sırf başka bir kişiyi mutlu ediyor diye başlamayın, herkesin yaşamına uyan şey farklı olabilir. Biri yüzme sever, biri yürüyüş, kendinizi tanıyarak size uygun olanı bulun.

2-     O başladığınız ve iyiliğinize olan şey, diyelim kitap okumak, size yapması zor gibi görünüyorsa, o zaman ufak adımlarla başlayın. Yani kitap okuma alışkanlığı mı edinmek istiyorsunuz, başlangıçta her gün 1-2 sayfa okuyun. Daha sonra bunu her gün zaman içinde istediğiniz kadar arttırabilirsiniz. Burada önemli olan bunu her gün, kararlılıkla devam ettiriyor olmak. (Sporsa da günde 1-2 dakika ile başlayın her gün biraz arttırın, sonra istediğiniz sürede sürdürebilirsiniz.)

3-     Alışkanlık bağımlılık demek değildir bunu hep hatırlayın. Siz yaşamınıza kendiniz karar vermelisiniz. Özgürsünüz.

4-     Yapmaya başladığınız ve alışkanlık haline getirmek istediğiniz şey sevdiğiniz şey olmalı… Yani yürüyüş yapacaksanız, bunu sevdiğinizi söyleyin kendinize… “Yürüyüş sevmiyorum.” deyip yürüyemezsiniz. Bu düşünce tarzınız sizi er geç engelleyecektir, kendi kendinizi sabote eder ve bir noktada onu bırakırsınız. İyi bir alışkanlık edineceğiniz zaman onu sevdiğinizi tekrar edip durun. Sonunda onu sevdiğinizi fark edeceksiniz. İyiliğinize olan bir şeyi yapmak için zaten sevgi gerekir…

5-     Yaşam çok güzel, değişik renklerle, maceralarla, keyifli şeylerle doludur. Bir alışkanlıktan vazgeçip başka birine geçebilirsiniz. Özgür olmanın mutluluğunu yaşayın…
Birkaç yıl önce, spor gibi kişinin iyiliğine olan bir durumu alışkanlık haline getirmek, kararlılık ve azimle ilgili önerilerimi yazmış, düzenli olarak bir süre boyunca mail grubuma göndermiştim. Danışanlarımdan birinden daha sonra bununla ilgili bir geri bildirim maili aldım. O, küçük çocuğu olan ve çalışan biri olarak spora hiç vaktinin olmadığını düşünüyormuş ancak benim yazılarımdan sonra, her gün bir iki dakika spor yapmaya başlamış. Sonra bunu her gün biraz daha ve biraz daha şeklinde, önerdiğim gibi, arttırmış. Daha sonra bu o kadar hoşuna gitmiş ki kendisine spor için nasıl zaman yaratabileceğini düşünmeye başlamış. Ve bir gün fark etmiş ki iş yerinin çok yakınında bir spor salonu var… Oraya üye olmuş ve öğle tatillerinde spor yapmaya başlamış. Bu ona hem ruhsal, hem de fiziksel olarak sağlık anlamında çok iyi gelmiş. Daha sonra bunu devam ettirdiğini de anlatmış bana mailinde…   

Yaşamda her güzel şeyi hayatımıza katabilir, farklı güzellikleri yaşamda alışkanlık haline getirebilir ve sürdürebiliriz. Spor gibi, kitap okuyup kendini geliştirmek gibi, sürdürülmesi bize iyi gelen şeyleri bizler alışkanlık haline getirerek devam ettirebiliriz.
Bugün kendiniz için bir kağıda, yaşamınızda bir türlü yapamadığınız ve yapmak istediğiniz neler var listesi yapabilirsiniz. Sonra da bunları hayata gün gün geçirebilirsiniz.

Yeni bir yıla giriyoruz… Yeni başlangıçlar yapmak için bu da güzel bir fırsat işte…
Haydi ne duruyoruz, yeni, farklı güzelliklere kanat açalım…

Sevgiyle,

İpek Cihan Bilgin




İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:
http://icbakademi.com/



Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin





23 Kasım 2016 Çarşamba

Yaşama daha çok neşe katmak...





Bazı dönemler daha çok neşeye ihtiyacı var insanın...Özellikle de etrafta, ülkede ya da dünyada sıkıntılı bir takım günler geçiriliyorsa... İnsanlar karamsar şeyler yazıp çiziyorlarsa, o tür konuşmaları daha çok yapıyorlarsa... 

Güne daha çok neşe katmak lazım, daha çok aydınlatmak günü, ışığı daha da yükseltmek ve yaymak lazım... Güzel şeyler düşünmek... Daha çok renge yer vermek düşlerinde, gününde, yaşamında, hatta kıyafetlerinde... Daha keyifli şeyler yapmak.. Sevdlğin ne varsa, yapmaktan mutlu olduğun ne varsa daha çok yapmak... 

Neşelenmek etrafta olup bitene duyarsız olmak demek değil. Tam tersi, eğer dünyaya yardım etmek istiyorsak o zaman sağlam durmalıyız. Huzurlu, dengeli, kendiyle barışık, mutlu, güçlü ve cesur bir insan çevresine ve dünyaya daha çok yardım edebilir, acılara ve yaralara daha çok şifa dağıtabilir, yol gösterebilir insanlara, umut, huzur, neşe verebilir... Başkalarının sıkıntılarının içinden daha rahat geçmesini sağlayabilir...
 Tüm bunları dramla değil ancak sevgiyle yapabilir insan... O yüzden daha çok ışık, daha çok sevgi, daha mutluluk, ve daha çok neşe lazım... 


Ve bu da bir seçim meselesi... Sevgiyi seçerek, neşeye daha çok yer vermek, yaşamında neşeyi çoğaltmak... Üzüntü ve acılar yerine neşeye odaklanmak...


Neşeli günler dileğiyle...

Sevgiyle,

İpek Cihan Bilgin






İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:



Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin

18 Kasım 2016 Cuma

Kendini seversen...



Sevgi her şeyi çözer, tamir eder…
Ausey”in de dediği gibi ”Sevgi sadece duygu değil aynı zamanda evrensel bir enerji birimidir.”

Her şeyin kaynağı olan ve her şeyi yaratan Tanrı’nın kendisi de ışık ve sevgidir.

Dolayısıyla, hayatı güzel yaşamak için gereken tek şey de sevgidir.

Kişinin her şeyle ilgili sevgide ve ışıkta olması, nötr olması, hayatı daha güzel yaşamasını sağlar…  Öncelikle de o sevgiyi kendine vermek, yani kendini tam anlamıyla gerçekten sevmek, suçlamadan, yargılamadan sevginin kendi özelliği olan şekilde, yani koşulsuz bir şekilde sevmek, tüm yaraları sarar, tüm acıları dindirir, tüm olumsuzlukları nötrler ve sevgiye dönüştürür. Kişi kendisini gerçekten sevdiğinde, ışıl ışıl parladığında hayatı huzurla, neşeyle, keyifle sürdürür ve kendi hayatını en güzel şekilde oluşturup kendisine yaşatır.
Bu sabah güne başlarken radyoda ilk duyduğum şarkı, Robbie Williams’ın “ Love My Life”, “Hayatımı Seviyorum” şarkısıydı… Şarkı neşeli bir şarkıydı ve sözleri o kadar anlamlı, o kadar güzeldi ki kısaca bu konuda bir şeyler yazmak istedim…

Robbie Williams şarkıda “ I am wonderful, I am beautiful, I am magical, I love my life” diyordu… “Ben harikayım, Ben güzelim, Ben büyüleyiciyim, Hayatımı seviyorum…”
“Love My Life” güne neşeyle başlamak için gerçekten de harika bir şarkı : )

Kendini sevmek ve beğenmek ego değildir. Olması gerekendir. Kendini gerçekten seven, kendisiyle birlikte, yaratılmış tüm canlıları da sever. Kendine değer veren tüm diğer varlıklara da değer verir.

Eğer olumsuzluk içinde birini görürseniz, kızgın, üzgün, acılı, ya da herhangi bir olumsuz duygu üreten, bilin ki aslında tam olarak kendini sevmiyordur. Onun ihtiyacı olan tek şey SEVGİ’dir. Kendisine sevgisini açmayı hatırladığında, yargılamadan, suçlamadan, tam anlamıyla kendisini sevdiğinde, o kişinin kızgınlıkları, acıları, üzüntüleri sevgiye dönüşecek ve o huzur bulacaktır.

Çalışmalara gelen kişilere kendilerini sevmelerini ve bunu hatta yüksek sesle seslendirmelerini söylerim. İlk söylediklerinde, eğer bunu daha önce hiç yapmamışlarsa bu onlara tuhaf gelebilir. Ancak söylemeye devam ettiklerinde, kendilerine isimleriyle hitap ederek örneğin, “Ayşe seni seviyorum” dediklerinde,  o kişilerin hepsine bir içsel sevinç, huzur, neşe hali gelir. Kendilerini, sevgi olduklarını, sevgilerini hatırlarlar… Ve bu sevgi onları sarıp sarmalar, mutluluk, neşe, huzur verir.
Kendinize isminizle “Seni Seviyorum” deyin… Bunu sesli söyleyin hatta… Her gün ne zaman isterseniz söyleyin, bırakın sevgi sizi sarıp sarmalasın… Sevgi olduğunuzu hatırlayın… Bunun coşkusunu ve neşesini, huzurunu yaşayın…

Neşelenin, mutlulukla, huzurla, yaşama coşkusuyla günlere başlayın ve sürdürün… Ve sevgi sizden ışıl ışıl aksın, dünyaya yayılsın…

Sevgiyle,

İpek Cihan Bilgin





İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:




Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin










17 Kasım 2016 Perşembe

16 Kasım 2016 Çarşamba

Yeni bir güne parlak başlamak için 11 niyet cümlesi…



Her gün yeni bir gündür ve Ausey’in dediği gibi  “Her gün yeniden doğuyoruz…”

Güne başlarken, ışık ve sevgiyle, güzel niyetlerle başlarsa kişi, gününü de o ışık ve sevgiyle şekillendirebilir. Yaşamda her şey enerjidir. Günün kendisi de, içindeki olaylar da… Dolayısıyla insan kendi yaşamını kendi niyetleriyle, Çekim Gücü Yasası’yla, güzel düşüncelerle, şekillendirebilir.

Işık önüne kattığı her şeyi temizler, her olumsuzluğu aydınlatır, sevgiye dönüştürür… O nedenle güne ışık ve sevgiyle başlamak, gün içinde de ışıkta ve sevgide kalmak, günü o niyetle geçirmek, yaşanan olayların farklı hale gelmesini, olumsuzlukların yaşanmamasını ve güzel olayların gerçekleşmesini sağlayacaktır.

Her sabah bu ışık ve sevgi cümlelerini tekrar etmek, o cümlelerin içindeki ışık ve ışığa olan niyetle günü harekete geçirir. Ayrıca kişi bu cümleleri sık tekrar ettiğinde, aslında kendi bilinçaltındaki o cümlelerle ilgili olumsuzlukları da sevgiye dönüştürüp temizleyebilir.

İsterseniz siz de her sabah bu ışık ve sevgi cümlelerini tekrar edebilirsiniz. Bu cümleleri sabah uyandığınızda yapabilirsiniz. Sonra aklınıza geldikçe isterseniz gene tekrar edebilirsiniz. Tekrardan bir zarar gelmez, tam tersine siz tekrar ettikçe, o cümleleri aktive etmeye devam edebilirsiniz. Burada önemli nokta onların samimiyetle, kalpten tekrar edilmesidir. O cümleler çok güçlüdür. Yeter ki kişi onları inanarak, saf bir şekilde, tüm kalbiyle söylesin.

Her sabah tekrar edebileceğiniz ve güne parlak başlamak için cümleler:

Niyetim Allah’a /Tanrı’ya

Sevgiyi seçiyorum
Tanrısal Bilinci seçiyorum

Günümü ışık ve sevgiyle geçirmeye niyet ediyorum.

Allah’a / Tanrı’ya güveniyorum

Allah’la / Tanrı’yla her şeyin mümkün olduğunu biliyorum. Allah’a / Tanrı’ya teşekkür ederim

Değişimi ışık ve sevgiyle seçiyorum

Değerli olduğumu biliyorum

Güçlü olduğumu biliyorum

Özgür olduğumu biliyorum

Allah’a / Tanrı’ya her şey için teşekkür ederim

(Yukarıdaki cümlelerde niyetleri yaparken Allah ya da Tanrı diyerek yapabilirsiniz. Kendi niyet duanızı kendiniz oluşturabilirsiniz.)
Ayrıca, bu niyetlere yaşamınızda olmasını istediğiniz, ışık ve sevgi içeren başka güzel niyetler de ekleyebilirsiniz. Yukarıdaki niyetler en temel niyetlerdir. Ancak herkesin kendi yaşamına göre, iş, para veya ikili ilişkilerle ilgili de niyetleri olabilir. Bunları da ayrıca listenin sonuna ekleyip yapabilirsiniz.

Işık ve sevgiyle uygun yeni bir işe sahip olmaya niyet ediyorum

İşle ilgili sevgiyi seçiyorum

Parayla ilgili sevgiyi seçiyorum

Allah’a / Tanrı’ya bolluk ve bereketi için teşekkür ederim.

İletişimle ilgili sevgiyi seçiyorum

İlişkilerle ilgili sevgiyi seçiyorum

Potansiyelimi en yüksek şekilde kullanmaya niyet ediyorum

Niyet, bilinçli seçim demektir. Evrensel olarak bizler yaşamımızı kendi seçimlerimizle oluştururuz. Bizim seçimimize evren cevap verir, ve tüm taşlar ışık ve sevgiyle birleşerek bizim niyetimizin gerçekleşmesini sağlar. Yaratıcı Kaynak Tanrı’nın kusursuz ve mükemmel evrensel düzeni ilahi bir şekilde ışık ve sevgiyle işler… Bu işleyişte kişilerin kendi niyetleri, yani bilinçli seçimleri kendi yaşamlarının oluşumunu sağlar. Işık ve sevgiyi seçen ve seçimini daima sevgiden yana kullanan kişi yaşamını da o şekilde, ışık ve sevgiyle oluşturabilir ve yaşamda daima, huzur, mutluluk, neşe, bolluk bereket ve güzellikler yaşar.

Bu yazıyı şu an okuyorsanız, yukarıdaki niyetleri şimdi yapmaya başlayabilirsiniz.

Kendiniz için bir deftere, ya da devamlı görebileceğiniz bir yere kaydedip her sabah tekrar edebilirsiniz. Sizin seçiminizle bırakın ışık aksın ve yaşamınızı parlatsın…

Işık ve sevgiyi seçin, ışığa odaklanın ve yaşamınız ışık olsun…


Sevgiyle,

İpek Cihan Bilgin




İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:

Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin


İLHAM VEREN SÖZLER...





İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:
http://icbakademi.com/



Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin

11 Kasım 2016 Cuma

11.11 Gününün yüksek enerjisi...




Bugün 11.11. Enerjisi yüksek bir gün…
Evren matematik sistemi üzerine kuruludur. Evrendeki sonsuz frekansların da matematiksel olarak kodları bulunur.

Bu matematiksel evrensel sistem içinde, Başmelek Mikail’in sayısı 11’dir.

Başmelek Mikail (Mikha’el) Allah’ın kendinden ilk yarattığı varlık, ilk melektir. Allah’ın dört baş meleğinden biridir. Kendisinden sonra Evrenin ve diğer tüm varlıkların yaratılışında Allah’ın yanında yer almıştır.
Başmelek Mikail, Evrenin düzeninden ve koruyuculuğundan sorumlu, olumsuz enerjiyle savaşan ve olumsuz enerjiyi arındıran komutan Başmelektir. Başmelek Mikail Enerjisi de evrendeki olumsuz enerjiyi temizleyen ve nötrleyen en yüksek frekanstır.

(Başmelek Mikail ve Başmelek Mikail Enerjisi ile ilgili bilgiyi aşağıdaki linkte bulabilirsiniz: http://www.duygusalarinma.com/tr/basmelek-mikail-enerjisi#.WBtgxvmLQb4 )

(11.11 ile ilgili “Saate baktığınızda 11.11, 22.22 gibi eşzamanlı sayıları görüyorsanız” başlıklı yazının tamamını da blogtan okuyabilirsiniz.)

Tanrı’nın elbette ki her günü aynı kutsallıkta, aynı enerjidedir. Ancak evrensel olarak, zaman zaman yeryüzünde enerji, yani ışık ve sevgi, o günün anlamıyla ilgili olarak daha yüksek olabiliyor. İşte bugün de enerjisi yüksek günlerden biri…

Bugün yeryüzüne akan güzel enerjilerden, o yüksek enerjiden herkes kendi niyetiyle yararlanıp, o güzel enerjinin içinde kalıp, ışıkta ve sevgide kalmak niyetiyle kendisini yükseltebilir. Yüksek enerji her zaman mutluluk, neşe, sevgi, huzur demektir.

Bugünü ışık ve sevgiyle geçirme niyeti yaparsanız, siz de yüksek kalabilir, kendinizi çok daha iyi hissedebilir ve yaşamınızda enerjinizi daha yukarı taşır, mutlulukta, neşede, huzurda, yani ışık ve sevgide daha da yükselebilirsiniz.
Yine bugünün enerjisinde, o güzel enerjide ışık ve sevgiyle yıkanmak, arınmak, mutsuzluklardan, üzüntülerden, acılardan sevgiye yükselmek için, bağışlama yapmayı da unutmayın. Yaşadığınız her şey için kendinizi, olayları ve başkalarını bağışlamak sizin yaşamda temiz, yeni bir sayfa açmanızı sağlar…

Işığınızın yüksek, yolunuzun her daim aydınlık olması, sevginizin artması ve sizden dünyaya yayılması dileğiyle…

Sevgiyle,
İpek Cihan Bilgin






İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:

http://www.duygusalarinma.com/




Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin

7 Kasım 2016 Pazartesi

"MUCİZE" KİTABINDAN...







İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:





Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin

5 Kasım 2016 Cumartesi

Saate baktığınızda 11.11, 22.22 gibi eşzamanlı sayıları görüyorsanız




Bazen saate baktığınızda 11.11, 22.22 gibi saat ve dakika eşleşmesi görürsünüz… Bu hatta zaman zaman çok sık tekrar eder. Evrende hiçbir şey tesadüf değildir ve tesadüf gibi görünen bu durum da aslında sizin için anlamlı bir mesaj olabilir.

Evren matematik sistemi üzerine kuruludur. Evrendeki sonsuz frekansların da matematiksel olarak kodları bulunur.
Bu matematiksel evrensel sistem içinde, Başmelek Mikail’in sayısı 11’dir.
Başmelek Mikail (Mikha’el) Tanrı'nın kendinden ilk yarattığı varlık, ilk melektir. Tanrı’nın dört baş meleğinden biridir. Kendisinden sonra Evrenin ve diğer tüm varlıkların yaratılışında Tanrı’nın yanında yer almıştır.

Başmelek Mikail, Evrenin düzeninden ve koruyuculuğundan sorumlu, olumsuz enerjiyle savaşan ve olumsuz enerjiyi arındıran komutan Başmelektir. Başmelek Mikail Enerjisi de evrendeki olumsuz enerjiyi temizleyen ve nötrleyen en yüksek frekanstır.

(Başmelek Mikail ve Başmelek Mikail Enerjisi ile ilgili bilgiyi aşağıdaki linkte bulabilirsiniz: http://www.duygusalarinma.com/tr/basmelek-mikail-enerjisi#.WBtgxvmLQb4 )

Dünya’da uyanışı gerçekleştiren, spiritüel konularla ilgilenen ve enerjisini yükselten herkes, uyanışa geçtiği ve yükseliş yolunda ilerlediği için, yol üzerinde kendisinin bu yükselişini ve yolunu destekleyen bir takım işaretler de görecektir. Bu işaretler, bir başka kişiden spiritüel çalışmalarla ilgili bilgiler duymak, bu konuyla ilgilenen kişilerle tesadüfen bir araya gelmek, karşılaşmak, bu konuları konuşmak, kişinin karşısına onun o sırada ilgilendiği konularla ilgili spiritüel kitapların çıkması, ya da o tür bir filme rastlamak ve izlemek gibi pek çok işaret olabilir. İşte, saate baktığı zaman kişinin eş zamanlı sayılara denk gelmesi de bu işaretlerden biridir.

Bu eş zamanlılığı, yükseliş yolunda ilerlerken, meleklerin selamı gibi alabilirsiniz.

Onlar yükseliş yolundaki kişiyi bu yolculuğunda destekler ve ona eşlik ederler… Sonsuz sevgiyle kuşatılmış bir şekilde bizler meleklerimizle yükseliş yolculuğumuzu gerçekleştiririz. Melekler, yükseliş yolculuğunu gerçekleştiren kişiye:

“Bizi daima seninleyiz, seni bu yükseliş yolunda destekliyoruz. Tanrı daima seninle…” derler… Bu mesaj kişi doğrudan duyamayabileceği için de ona farklı farklı sevginin şaşırtıcı yollarıyla iletilebilir.
Siz eğer sık sık saate baktığınızda, tesadüfmüş gibi sürekli aynı sayıları görüyor ve bu eşzamanlılığa tanık oluyorsanız bilin ki doğru yolda ilerliyorsunuz. Melekleriniz sizi destekliyor…

Özellikle 11.11 sayılarını görüyorsanız, “11” Başmelek Mikail’in sayısı olduğu için, enerjinizi yükseltiyorsunuz, yaşam yolunuzda üstlendiğiniz ilahi görevinizi yerine getiriyorsunuz demek olabilir. Bu sizin için güzel bir destek ve onay mesajıdır.

Bugünden itibaren siz o saat eş zamanlılığına tanık olduğunuz zamanlarda, sevgi içinde olduğunuzu, meleklerin daima sizinle olduğunu, koruduklarını, her zaman sevgiyle desteklendiğinizi hatırlayın…

Tanrı daima sizinledir. O’nun görevlendirdiği ışıl ışıl, sonsuz sevgi dolu melekleri de…

Ve seçimi sevgiden yana olan herkes daima korunur, desteklenir…

Işığınızın daima yüksek olması, sevginin sizden tüm dünyaya yayılması dileğiyle…

Sevgiyle,

İpek Cihan Bilgin






İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:

http://www.duygusalarinma.com/





Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin