Bugün Bağdat caddesinde yürüyüşe çıktım. Yürüyüş, egzersiz, sporun hangi türü olursa
olsun bedene iyi geliyor. Ben de bunu bildiğim ve yürüyüşü sevdiğim için de her
gün olmasa da haftada birkaç gün yürümeye çalışıyorum. Bugün de yürüyüşüme değişik
bir rut olarak Bağdat Caddesini seçtim.
Ve caddedeki insan kalabalığını görüp çok şaşırdım... Hem de
üzüldüm.
Diyebilirsiniz ki onlar da senin gibi yürüyüşe çıkmıştır.
Olabilir tabi… Bunda bir sorun yok bence…
Benim gördüğüm ve üzüldüğüm tablo şuydu:
İnsanlar ikili, üçlü hatta daha fazla gruplar halinde geziyorlardı…
Banklarda arkadaşlarıyla oturup bir şeyler yiyip içiyorlar, yiyip içtikleri
için maskeleri haliyle çenede duruyor, bir yandan sohbet ediyorlardı… Kafe ve restoranların
önünde de yiyecek almak için uzun kuyruklar oluşmuştu. Sosyal mesafe maalesef hiçe
sayılmış halde, kuyruklarda insanlar dip dibe bekliyorlardı… Kalabalığı tarif
edemem.
Yaya geçitlerinde güruh halinde karşıya geçiliyordu. Sosyal
mesafe yine önemsiz, herkes dip dibe..
Gel de üzülme… Bir yıldır süren, dünyada her yeri etkileyen.
Milyonların öldüğü pandemiyi anlamamaya, idrak etmemeye, belki önemsememeye…
Bunu gösteren her türlü harekete gel de şaşırma…
Mağazaların içi de ayrı bir durumdu. Nasıl kalabalıktı
anlatamam… Ekonominin canlı olması açısından alışveriş edilmesi güzel elbette.
Ama pandemiye dair bir önlem ve dikkat çerçevesinde yapılamaz mı bu? Yani
mesela, belli sayıda insanlar girse diğerleri dışarıda beklese… Mağazalarda
herkes iç içeydi… Sanki eski zamanlardaki gibi…
Yaş gruplarına gelince… O da ayrı konu… Çoluk çocuk, yaşlı
genç herkes caddedeydi… Benim olduğum saat mesela 5 diyelim, yaş gruplarının
yasağının başladığı saatler… Ama öyle değildi maalesef. Hiç kimse saate aldırış
etmemiş görünüyordu…
Bir kural varsa ve herkesin iyiliği içinse hepimizin uyması daha
güzel olmaz mı? Yoksa hem kendinin hem toplumun iyiliği için kurala uyan ve
hayatı kısıtlanan insanlara haksızlık değil mi bu?
Evde oturup saatlere riayet eden anneme de haksızlık… Evde
oturan annelere babalara… Hasta olan,
ölen insanlara ve yakınlarına da haksızlık… Doktorlara ve sağlık çalışanlarına
da…
Pandeminin ciddiyetinin farkında olup, kurallara riayet eden
kişilere de… Haksızlık, saygısızlık, ne derseniz deyin…
Biz dünyada hep birlikte varız… Hepimiz birbirimize bir
şekilde bağlıyız. Birimizin yaptığı her hareket
tüm toplumu, herkesi, tüm dünyayı etkileyebiliyor işte bu nedenle… Kelebek
etkisi gibi… O nedenle de aslında hepimiz birbirimizden sorumluyuz.
Yani caddede, sokakta, nerede olursa olsun pandemiyi umursamaz şekilde davranan, kendi yaşamını ve başkalarının yaşamını önemsemeyen insanlar, bu hareketleriyle aslında dünyada pandeminin yayılmasının devamından da, hastalanan insanlardan da bir şekilde sorumlu bence…
Bunu suçlama gibi düşünmeyin. Dünyanın birliği içinde,
hepimizin birbirine karşı sorumluluğu olduğu açısından düşünün.
Yaptığımız her hareketin birbirimizi etkilediği gerçeği
açısından düşünün.
Bugün caddede yürürken, dün beni arayan genç arkadaşı
düşündüm…
Bugün gördüğüm tablo, onun gibi başka hayatları da etkilemeyecek
mi?
Bir kafe sırasında dip bide beklerken, mağazada yanyana
ürünlere mesafesiz durarak bakarken, dün koronavirüsü almış ama taşıdığını
farketmeyen arkadaşla bankta oturup maskesiz sohbet ederken, koronvirüs yayılmaya
devam etmeyecek mi? Başka hayatları üzmeyecek mi?
Bu yazıyı okuyanlarınızdan ricam şu:
Sizler bu konuda uyanık olursanız. Durumu tekrar bir
hatırlarsanız. Yakınlarınıza da hatırlatabilirsiniz.
Evet bunaldık. Evet çok uzun sürdü. Ama işte biraz daha
dayanalım hep birlikte…
Aşılar başladı. Güzel günler yakın. Gün sayıyoruz artık birbirimize,
dostlarımıza, normal hayatımıza kavuşacağımız günlere…
O zaman geldiğinde doya doya sohbet ederiz. Sarılırız
birbirimize. Görüşürüz. Kafelerde buluşuruz istersek. Her mağaza bizim, girip
doyasıya alışveriş yapar, ya da sadece gezer vitrin bakarız dipbibe…
Ama henüz değil. Daha değil.
Biraz daha sabredelim. Kendimizi tutalım.
Hem kendimizi, hem sevdiklerimizi, hem diğer insanları
koruyalım.
Bu hepimizin sorumluluğu…
Bu sorumluluğumuza, insan olduğumuz için… Vicdanlı, akıllı,
bilinçli olduğumuz için sahip çıkalım…
Çıkalım ki pandeminin yayılmasını engelleyebilelim.
Ve güzel günlere daha çabuk kavuşabilelim…
Görüşemediğimiz sevdiklerimize kavuştuğumuz, sağlıklı, mutlu,
güzel günlere…
Sevgiyle,
İpek Cihan Bilgin
İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:
http://www.duygusalarinma.com
http://icbakademi.com/
Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin