Bir arkadaşım
bana küçük oğlunun okulda arkadaşlarıyla kötü bir durum yaşadığında nasıl bir
davranış sergilediğini anlattı… Beklenenin ve olağan karşılananın tersine
bambaşka bir tavır sergiliyormuş oğlu…
Diyelim bir
arkadaşı ona kötü davrandı, ona vurdu, onun bir eşyasına zarar verdi, (bahsettiklerim
ilkokul çocukları) Sarper eve gelip babasına, “Babacığım, biliyorum Tamer bana
vurdu, ama ben arkadaşıma küsmeyeceğim, onu çok seviyorum.” diyormuş… Bu hemen
hemen her olayda bu şekilde gerçekleşiyormuş…
Arkadaşım
bana bu durumu anlattığında, çocuğun işte bizim, yeryüzündeki hepimizin asıl
varmamız gereken noktada olduğunu söyledim ona. Çocuk koşulsuz bir sevgiyle
arkadaşlarını seviyor…
Normalde
karşılaşılan maalesef ki çocuğun da diğer çocuğa vurması, ya da en azından
küsüp konuşmaması olabilir. Ama koşulsuz sevgi aslında tam da Sarper’in yaptığını
yapar…
Sarper de
pırıl pırıl melek enerjisiyle, gerçek sevgiyle davranıyor işte…
Kişisel
gelişim yolculuğunda, yükselişte, tüm insanlığın varması gereken nokta, sonsuz ve koşulsuz olan o sevgi noktası, Tanrısal Bilinç’tir…
Biz hepimiz,
Oysa Işık Hep Vardır’da da anlattığım gibi, yeryüzünde bu noktaya yükselmek
için yükselişi gerçekleştiriyoruz.
Tanrı’nın kendisi
sevgidir. Tüm yarattıklarını da koşulsuz bir sevgiyle sever…
Bizim de
kendi tanrısal yolcuğumuzda hatırlamamız gereken şey, varmamız gereken noktanın işte o koşulsuz ve sonsuz olan sevgi noktası olduğudur...
O, o kadar
yüksek bir bilinçtir, öyle bir yüksek bakış açısıdır ki, o noktaya geldiğimizde
tüm yaşam tamamen sevgi haline gelir, neşe, huzur, sevinç yeri olur… Yeryüzü
cennetidir artık…
Yeryüzünde karşılaştığımız,
hayatımızda yer alan tüm arkadaşlarımız, karşımıza çıkan, hayatımıza giren
herkes, aslında biz seçtiğimiz için oradadır. Ailemiz de dahil… Bizler
yeryüzüne gelirken tüm koşulları bilerek ve seçerek geliyoruz sonra da tesadüfmüş
gibi burada yaşamı sürdürüyoruz… Hepsi yükseliş yolcuğunun bir parçası… Sonra
da hatırlamaya, uyanmaya başlıyoruz… Asıl varlığımızı, gerçeği,
tanrısallığımızı… Aydınlanma hali işte tanrısallığını hatırlama halidir…
Uyanma, gerçeği idrak etme hali… Aydınlanmaya başlayan insanın da bu yolculukta
varacağı nokta Tanrısal Bilinç, tanrısallığını tam olarak idrak etme, koşulsuz
sevginin kendisi olduğunu hatırlama, ve o şekilde yaşamını sürdürme…
Yeryüzünde Tanrı
sevgisine en yakın sevgi insanın çocuğuna duyduğu sevgidir… Çocuğu ne yaparsa
yapsın insan onu sonsuz bir sevgiyle sever… Bu söylediğimi anne, baba olan
herkes tüm hücreleriyle hissedecektir eminim… Çocuk sevgisi işte öyledir…
O nedenle
kişinin çocuğuna duyduğu sevgiyle tanrısallığına yaklaşması da kolaydır… Tanrı’nın
herkesi nasıl sevdiğini anlayabilirsin böylece… Senin de her durumda çocuğuna
karşı sevgide kalmak, aslında senin öz halindir. Sen zaten sevgisindir… Ona da
öyle davranırsın, asıl kendin gibi…
Bugün bu
yazıyı, sizlere yaşam yolunuzla ilgili bir hatırlatma yapmak için yazıyorum…
Tanrısallığınızı,
özünüzü, saf sevginin kendisi olduğunuzu hatırlayabilmeniz için…
Yeryüzü oyununda
bizlerin yaşamlarımıza aldığımız herkesle olan ilişkimiz, aslında tanrısal
sevgiyi hatırlamak için de bir fırsat…
Arkadaşlıklar
da böyle…
Ailenizde,
arkadaşlıklarınızda, tüm ilişkilerinizde eğer kırgınlıklar, çatışmalar yaşıyorsanız,
aslında sevginin kendisi olduğunu hatırlayın…
Karşı tarafa
o sevginin gözleriyle bakın…
Yalnız tabi
bu arada sevginin ne olduğunu da tam hatırlayın. Sevgi Tanrısal güçtür,
güçlüdür aynı zamanda… Bağışlayıcıdır… Sonsuzdur. Beklentisizdir… Özgür ve
serbest bırakır…
Sizin gerçek
sevgiyle karşınızdakine bakmanız, aslında büyük bir bilgelik, hoşgörü, bağışlayıcılık,
iyi niyet, olgunluktur…
Sevgi,
gerçek sevgi, ilişkilerde her şeyi çözer… En güzel hale getirir…
Yaşamın
içindeki olaylarda, karşılaştığınız çatışma durumlarında sizler eğer bunu
hatırlar ve tanrısallığınızla, sevgiyle davranırsanız, o zaman yaşadığınız her
neyse, kendiliğinden çözülecektir… O konuya ışık ve sevgi yayılır ve sorun ya
da çatışma ortadan kalkar…
İlişkilerinizi,
yaşam yolcuğunda, Tanrısal Bilinç’e geçmek, tamamen sevgide ve Öz olmak için bir
fırsat olarak görebilirsiniz. Çevrenizdeki insanlara kızmak, kırılmak yerine,
onlarla ilişkinizde sizin nasıl davrandığınıza bakın…
Ve her
durumda sevgiyi, bağışlayıcılığı, hoşgörüyü, beklentisizliği, iyi niyeti,
bilgeliği, özgür bırakmayı seçtiğinizde, göreceksiniz ki ilişkileriniz bambaşka
ilişkiler olacak… Ve siz asıl siz olacaksınız…
Tanrısal
olan, o sonsuz sevgi olan... Işık olan….
Ve işte o gün
varmak istediğiniz noktaya varmış olacaksınız…
Yeryüzünde Tanrısal
Bilinç’e… Özünüze...
Sevgiyle,
İpek Cihan
Bilgin
İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:
Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin