“Başımı kaldırdım, karşımda yemyeşil
dallarıyla, pembe, kocaman, ipek ipek çiçekleriyle harika bir ağaç… “Aman
Allahım ne kadar güzelsin…” diye düşündüm. “Seni Yaratan ne kadar özene bezene
yaratmış…” Hafif esen rüzgarda yaprakları, ipeksi çiçekleri nazlı nazlı
sallanıyordu… Güneş ışığı, ipeksi çiçeklerinin pembeliğine pırıltılar katmıştı…
Adeta gözlerim güzellikten kamaştı bir an… Sonra bir iki adım attım. Bir tane
daha aynı ağaçtan!… Sonra bir tane daha!…
Bütün ağaçlar çok güzeldir, dünyanın
incileri, nefes alma noktalarıdır, ama ne bu çevrede, ne de bölgede bu güzel
ağaçlardan görmemiştim… Bunlar çok güzel, çok nazlıydı… Çiçeklerinin pembeliği,
tüy gibi inceliği de, yapraklarının güzelliği de çok farklıydı…
Sonradan öğrendiğim bu güzelliklerin
ismini. Botanikle çok ilgili, doğasever bir aileden geldiğim için pek çok özel
ağacı da tanır bilirim… Ama işte Gülibrişim'lerle uzun yıllar evvel Moda’da, o
gün karşılaşmış, tanışmıştım : )
Gülibrişim ağaçları, İpek Mimoza da
denilen ağaçlar… (Albizia Julibrissin) Anavatanı Asya’nın tropikal bölgeleri
olan bu ağaçlar Çince’de “Mutluluğu bir
araya getiren çiçek” diye anılıyormuş. Ne güzel bir tanımlama… İnsana o ağaçları, o
güzellikleri görmek gerçekten de mutluluk veriyor bence…
İşte benim yıllar önce gördüğüm ve tanıştığım bu
güzel üç adet Gülibrişim ağacı, Moda burnunda, Ali Usta Dondurmacısı ile Kemal
Usta Waffles dükkanlarının önünde yer alıyordu…
Harika güzellikte, pembe
ipek çiçekli ağaçlar… Hatta o ağaçlara renkli renkli fenerler asılı olurdu.
Gelen giden o ağaçlarla fotoğraf çektirirdi…
Şubat ayının sonunda bir
de bakarım ki o güzelim ağaçların çiçeklerinin, yapraklarının, dallarının
yerinde yeller esiyor... O harika ağaçları ve yanındaki iki büyük ağacı daha,
korkunç bir şekilde budamışlar... Budama dediysem
budama değil, neredeyse sadece gövde kalmışlar inanılır gibi değil... Malesef
ağaçlar Mayıs geldiği halde yaprak bile çıkaramadı hala kupkuru duruyorlar
yanlış budama nedeniyle... Bu ağaçlar çok özel ağaçlardır üstelik, budama
isteyen ağaçlar değildir... (Budama sadece çürümüş bozulmuş dallardan ağaçları
kurtarmak için yapılır, böyle bir durum yoksa da yapılmaz normalde,
apartmanımın, dükkanımın önünü kapatıyor diye hiç yapılmaz.)
Caddenin o bölümünde ve çevresinde diğer hiçbir bölümde başka budanan
ağaç da yok üstelik... Yani sadece o üç Gülibrişim ve yanlarındaki iki farklı
ağaç daha…
Moda burnuna Ali Usta ve Kemal Usta Waffles’ın oraya gittiğinizde
malesef görebilirsiniz...
Ben bu konuda insan olarak, doğa sever olarak üzerime düşeni de yapmak
istedim. Kupkuru halleri gerçekten üzücü…
Üç beş ağaç deyip geçmemek lazım, Moda’nın güzelliklerinden göz nuru
ağaçlardı onlar... Birileri sesini çıkarmazsa, ağaçların, hayvanların sesi
olmazsa, doğa nasıl kendini kendi kendine korur...
Bu konuda yazmak istedim… Durumu anlatmak istedim. Bir farkındalık
yaratmak amacıyla… Doğayı korumak için en azından duyarlı olabiliriz. Gördüğümüz
yanlışlıklara sesimizi çıkarabiliriz. Belki hatta önleyebiliriz.
Bu ağaçların budanması konusunu, kimin yaptığını ve nedenini Ali Usta
dondurmacısına ve Kemal Usta Waffles a da girip sordum, iki dükkandakiler de
hiçbir şey bilmediklerini söylediler konuyla ilgili. Tam önlerinde ağaçlar…
Kadıköy Belediyesi’ne ve Moda muhtarlığına şikayet olarak da bildirdim
olayı.
İnşallah önlem alırlar ve bir daha ağaçlar bu hale gelmez, belli ki
yanlış olan budamayla, bunlar yaşanmaz.
Dilerim dünyanın güzelliklerini, insan dışındaki diğer canlı varlıkları,
doğayı, ağaçları, çiçekleri, suyu, hayvanları korur kollarız… Bilinçsizliklerin
önüne geçer, hep birlikte uyanırız…
Çünkü dünya tüm canlılarıyla birlikte güzel… Ve yaşanmaya değer…
Diğer tüm canlılarıyla… Ve ‘Gülibrişim’leriyle…
Sevgiyle,
İpek Cihan Bilgin
http://www.duygusalarinma.com
http://icbakademi.com/
(c) copyright İpek Cihan Bilg
İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:
http://icbakademi.com/
Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder