16 Nisan 2021 Cuma

MOR GÜNEŞ...

 



Hayal gücü de kas gibi, egzersiz yaptıkça, onu kullandıkça gelişen bir şey...

Hayatın içinde aynı maddi dünyaya, aynı çevreye, aynı insanlara baktıkça, rutinin içinde kaldıkça da insan bir süre sonra sınırlı düşünmeye başlayabiliyor. Hayal gücü körelmeye başlayabiliyor...

Hayatımızı kendimiz yaratıyoruz. Ve bu yaratımın çok daha iyi bir hayata doğru olabilmesi için, gördüğümüz hayatı tekrar tekrar benzer şekilde yaratmaya devam etmek yerine, yaratımı daha geniş bir bakış açısıyla, farklı potansiyeller de olabileceğinin, hatta bu potansiyellerin çeşitliliğinin sınırsız olabileceğinin bilinciyle yapmalıyız...

Şöyle örneklendirebilirim bunu:

Diyelim bir kişi küçük bir köyde yaşıyor ve her gün sadece köy insanını ve o köyü görüyor. O başka bir hayatı yaratabileceğini bilmez ve bunun hayalini kurmazsa tüm yaşamını aynı şekilde aynı yerde geçirebilir. Bu her şey için benzer şekilde gerçekleşebilir. Sadece maddiyat için değil duygular için, mutluluk için de böyledir. Daha mutlu bir hayatı hayal edince ve olabileceğini bilince insan ancak daha mutlu hayata kavuşabilir.

Depresyonda bir anneyle büyüyen bir çocuk hayatta öncelikle bunu ve dramı gördüğü için kendi kimliğinde bir yanı da hep mutsuzluğu taşıyıp ileriki hayatında da onu yaratmaya devam edebilir.

Benzer hayatı yaratmaya devam etmemek, daha iyi ve güzele geçmek için öncelikle onu hayal etmek, istemek gerek...

Ve işte en başında söylediğim gibi, bu hayal kurma işi de egzersiz gibi yaptıkça yaptıkça gelişir...

Ben özellikle çizgi filmleri seyretmenin, çizgi filmler çok yaratıcı unsurlar taşıdığı için insanın hayal gücünü geliştirdiğine inanırım. Ayrıca fantastik filmler de benzer şekilde, var olan hayatın ötesinde şeyler bize gösterdiği için daha sınırsız düşünmemize yardımcı olur...

Sanatın içinde de yaratım enerjisi yüksek olduğu, sanatçıların hayal güçlerinin yansımalarını taşıdığı için her türlü sanatla ilgilenmek hayal kurmaya ve hayal gücünün boyutlarını sınırsızca genişletmeye yardımcı olur...

Sizi farklı bir bakış açısına, farklı boyutlara götüren, içinde harika bir yaratıcılık olan ve ama mutlaka sevgi taşıyan her kitap da sizin hayal gücünüzü çalıştırır, yaratıcılığınızın ve hayal gücünüzün boyutlarını genişletir.

Hayal gücünün sınırsızlığının bir güzel yansıması da çocuklarda vardır... Çocuklar henüz dünyanın kalıplaşmış öğretilmişliğinden uzak oldukları için hayal güçleri çok geniştir... Bir çocukla oyun oynamak mesela sizi şaşırtıcı şekilde hayal kurmaya ve sınırsız düşünmeye iter... Günlük dünyanın kalıplarından çıkıp kendinizi bambaşka boyutlara geçer bulursunuz...

Örneğin birlikte resim yaparken siz güneşi altın sarısı çizmeye çalışırken küçük bir çocuk size mor bir güneş çiziverir... Hangi yetişkinin aklına gelir ki mor güneş çizmek? Çünkü biz güneşe bakar ve sarı ya da turuncu olduğunu düşünür ve o şekilde kaydederiz zihnimize... Oysa küçük bir çocuk henüz kalıplarla ve öğrenilmişlikle dünyayı sınırlamadığı için çok daha sınırsız düşünebilir... Onun için güneş her renk olabilir... Gökyüzü de... Çünkü onun hayalleri öyledir...


                                             https://www.facebook.com/profile.php?id=100028971408717

İşte biz de hayata Ausey’in dediği gibi “Küçük bir çocuğun merakı ve öğretilmemişliğiyle baktığımızda”, hayal gücümüzü taze tutup beslediğimizde ve geliştirdiğimizde, sınırsız potansiyellere yol aldığımızda, hayatı çok daha renkli, çok daha iyi ve güzel yaratabiliriz... Çok daha mutlu yaratabiliriz...

İçimizdeki gökyüzümüzde işte o zaman sadece sarı değil, mor, mavi, yeşil, pembe güneşler açar... Kalbimiz rengarenk güzelliklerle neşelenir... Ruhumuz ve hayatımız daha da aydınlanır...

Sevgiyle,

 İpek Cihan Bilgin



İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:


http://www.duygusalarinma.com
http://icbakademi.com/


Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır



(c) copyright İpek Cihan Bilgin

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder