Ayrılık
yaşayanlar için; Kendi gökyüzünüzde güneşi açtırın…
Ocak ayı için hava
o kadar güzel ki… İstiyorum ki herkes mutlu olsun… Bu hava gibi… Neşeli,
güneşli olsun…
Son günlerde
çalışmalarıma gelen ve ayrılık yaşamış birkaç kişiden yola çıkarak ayrılık
yaşayanlar için bir yazı yazmak istedim…
Çalışmaya
geldiğinde ağlayan insanlar, çalışmada neşelerine kavuşup, kapıdan güneşli hava
gibi çıktılar…
Onlarla
çalışırken aslında tek yaptığım, onlara kendilerini hatırlatmak oldu… Pek çok
şey yaptık ve konuştuk elbet… Ama asıl olan, onların aslında çok güçlü, pırıl
pırıl yaşamla dolu varlıklar olduklarıydı… Yaşadıkları hayal kırıklığı, üzüntü,
acı kendi sevgilerinde eridi, yok oldu…
Her ne sorun
yaşıyorsanız yaşayın, bu bir ayrılık olsun, para sorunu olsun, iş sıkıntısı ya
da başka bir şey olsun, bilin ki bu çözülebilir ve yaşam güzel bir şekilde
seyredebilir… Siz kendi ışığınızı açtığınızda, kendi moralinizi
yükselttiğinizde, kendinize geldiğinizde çözümleri de görebilir ve yolunuza
daha aydınlık bir şekilde devam edebilirsiniz… Yaşam da sizin karşınıza sizin
parlayan ışığınıza göre destek, çözüm, güzellikler çıkaracaktır… Yaşamdaki her şey
ve herkes ışığınızı yansıtacaktır…Ausey’in çok güzel bir sözü var bununla ilgili… “Yaşam, sen hangi ruh halindeysen o duruma uygun maskesiyle karşına çıkar...”
Ayrılıklarda da siz, bir an evvel kendi ruh halinizi düzeltir, ışığınızı yükseltirseniz, buna başlangıç olarak niyet koyarsanız, yaşam size aynı şekilde cevap verecektir… Mutluluk getirecektir…
Bir ayrılık
yaşandığında, bunu kabullenmek, acı sürecinin daha çabuk geçilmesine yardımcı
olur… Kendini veya karşındakini suçlamaya devam etmek yerine, olanı olduğu gibi
kabul edip, ayrılığı bir durum olarak görüp, kişi yoluna devam ederse, o acı ve
üzüntüden daha çabuk çıkar…
Yaşanan her
neyse iki taraflıdır. Hiçbir zaman bir ilişkide tek taraf hatalı olamaz zaten…
İlişki için iki taraf da birbirini seçmiştir ve yaşanan ilişki sürecinde de bir
şeyler ters gittiğinde ve ayrılık geldiğinde, yine de bu iki taraftan
kaynaklanır…
Kızgınlık ve
suçlama kişinin huzura kavuşmasına yardımcı olmaz. İki kişinin ayrılması,
aslında onların birbiri için –başta öyle olsa bile- artık uygun olmadığını
gösterir. Birbirine uymayan lego parçalarını suçlayabilir miyiz uymadıkları
için? İşte ilişkilerde de böyle bakarsak, kızgınlık, suçlama ve yargılama yerine,
kişinin konuyla, karşı taraf ve kendisi ile ilgili nötr olması, çok daha çabuk
iç huzuruna ve neşesine kavuşmasına yardımcı olur…
Bir ayrılık
yaşıyorsanız önerim:
1- Ayrılık
durumunu kabullenin ve yaşama sevgiyle kaldığı yerden devam etme niyetine girin…
2- Karşı tarafı ve kendinizi bağışlayın… Nötr olduğunuzda, sevgide olduğunuzda, acı ve öfke gidecek yerine huzur, neşe, mutluluk gelecektir.
3- Mutluluk kişilere bağlı değildir. Siz birinden ayrıldığınızda, yaşam devam eder ve başka güzel insanlarla başka güzel şeyler yaşayabilirsiniz.
4- Konuyu devamlı devamlı düşünmek de sizi mutsuz edecektir… Aklınıza geldikçe farklı güzel şeyler düşünün, konuyu ve kişiyi kafanızdan sevgiyle uzaklaştırın.
5- O süreçte yapmaktan keyif aldığınız, sizi yükselttiğini düşündüğünüz şeyleri yaşamınıza alın, o tür aktiviteler gerçekleştirin. Birlikte mutlu olduğunuz insanlarla görüşün.
6- İnsanların duyguları da grip olabiliyor. Ayrılık acısını da grip gibi düşünün bir an evvel iyileşmek için, size ne iyi geliyorsa onu yapın.
7- Ayrılık acısından sizi kurtaracak tek şey sevginin kendisidir. Kendinize olan sevginizi şefkatinizi hatırlayın ve açın…
8- O süreçten bir an evvel çıkma niyetiniz, sizin daha çabuk çıkmanızı sağlar.
9- Aşkı tek bir kişiye bağlamayın… Nasıl ki gittiğiniz tatil yerleri farklı ama çok güzel yerler olabiliyorsa ve her farklı tatilde farklı mutluluklar yaşanıyorsa, kişilerle ilgili de bu böyledir. Farklı güzel insanlarla farklı mutluluklar yaşayabilirsiniz.
10- Yaşam ilerleme ve gelişimdir… Siz bu acı sürecinden çıktıktan sonra kendi kendinize ilişkide nerelerde hata yapmış olabileceğinizi de düşünüp bununla ilgili kendinize dersler çıkarabilirsiniz ki, ileride yeni kurulabilecek ilişkide aynı durumları kendinize yaşatmayın. Kişiler kendilerini geliştirdiğinde, sevgide yükselttiğinde, yeni yaşayacağı ilişkiyi de, kendisi eski kendisi olmadığı, ilerleyip geliştiği, parladığı için, ve daha doğru seçimler yaptığı için, daha mutlu olarak yaşayacaktır.
11-Yaşamın kendisi çok güzeldir… Neşedir, keyiftir, güzelliktir, mutluluktur, sevgidir… Siz yaşamın kendi güzelliğine kendinizi layık görün… Öyle gördüğünüzde, acıya da fazla takılmayacaksınız… Çabucak çıkmak isteyeceksiniz ve çıkacaksınız da…
Kadınlar için
de ayrıca birkaç dip not eklemek istiyorum:
Bir ayrılık
yaşandığında, bir erkeğin genel olarak kendi erkekliği ile ilgili kendisini
sorguladığını pek görmedim ben, çalışmalarıma gelen kişilerle ve yaşamda diğer
insanlarla ilgili gözlemlerim de bu hep
bu şekilde… Oysa kadınlar kendi kadınlıklarını sorguluyorlar… (İstisnalar olsa
da geneli böyle…) Bir ayrılıktan sonra, kadınlık olarak sanki yetersizlermiş de karşı
tarafla ilişki ondan yürümemiş ve ayrılık gelmiş gibi kendileri ile ilgili
eksiklik, değersizlik ya da yetersizlik duygularına düşebiliyor kadınlar…
Bu da aslında
tarihten beri, ataerkil toplumlarda kadının bastırılmış olmasından
kaynaklanıyor. Erkek ön plana çıkartılmış, ve erkekliği her zaman yüceltilmiş,
kadın ise ayıplarla tabularla büyütülmüş ve kadınlığı hep saklanmış… İşte bu o
kadar fazla genlere işlemiş, o kadar bilinç altlarına yerleştirilmiş ki, kadın
ve erkek ayrılık yaşadığında erkek kendi erkekliğini sorgulamazken, kadın kendi
dişiliğini, kadınlığını sorguluyor…
Gelişen,
aydınlanan bir kadın, bunu değiştirebilir. Bilincini yükseltir, ayrılığın her
iki taraf için de olduğunu, aslında iki kişinin karşılıklı çeşitli nedenlerle birbirine
uymaması için olduğunu bilir ve yoluna sevgiyle devam eder. Eğer sorgulanacak
bir şeyler varsa bu cinsellikle, kadın olmak, erkek olmakla ilgili değil,
ilişkilerle ilgili, yaşanan iletişimle ilgili, genel durumlarla ilgili
olmalıdır…
Önerim,
kişilerin, daha önce de dediğim gibi, ayrılık sürecinden iyileştikten sonra,
kendisini yaşamda ilerleme ve gelişme niyetiyle gözlemleyip, nerelerde
değişmesi ve sevgisini açması gerektiğini tespit edip buna niyet koyarak
gerçekleştirmesidir…
Çalışmalarıma gelen arkadaşlar kendi gökyüzündeki yağmuru bitirip güneşi açtırdılar… Ayrılığın içinden, acıdan çıkıp neşeye, kendilerine kavuştular...
Bu yazıyı
okuyanlar arasında ayrılık yaşayanlarınız varsa, dilerim siz de kendi ışığınızı
açın, güneşinize kavuşun…
Ve bunu bir an
evvel yapın… Yaşamda bir günü bile kaçırmadan… Yaşam da, hava da, mutsuz kalmak için fazla güzel… Çok güzel…
Mutlu, aydınlık,
ışıl ışıl günler dileğiyle…
Sevgiyle,
İpek Cihan Bilgin
Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin
İpek Cihan Bilgin'in web sitesi: http://www.duygusalarinma.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder