İnsan dünyada gerçekleşen bazı kötülükleri görünce zaman
zaman üzüntüye, karamsarlığa kapılabiliyor… Ancak şunu unutmayalım ki
karamsarlık, ümitsizlik, çaresizlik ilizyondur. Gerçek ışıktır… O nedenle
çevrede ne yaşanırsa yaşansın, sevgide kalmak, sakinliği, içhuzurunu, aydınlığı
korumak lazım… Sakin, dingin, sağlam ve sevgide durduğumuzda, yaşanan olayların
içinden ışık ve sevgiyle daha kolay geçebilir, başkalarının da acılarına daha
rahat yardımcı olabilir, onlara destek olabiliriz.
Sevgide olmak, sakinliği korumak, duyarsızlık demek
değildir. Sağlam, sakin, dingin duran birisi başkalarına daha da iyi yardım
edebilir. Onlara daha çok ümit, şefkat, merhamet gösterebilir, ışık yayabilir. Dünyada kötü insanlar, kötülükler yapanlar olduğu gibi, harika iyi insanlar da var ve dünya bu iyiliklerle dönüyor…
Dün annemle bizim oradaki deniz kenarındaki parklardan birine gittik, temiz hava alalım, doğada vakit geçirelim diye… Parkta küçük küçük iki kafe var… Parkın etrafı da denizle çevrili… Çok güzel bir yer… Ve o parkta birçok hayvan birlikte, barışçıl bir şekilde yaşıyor, karga, güvercin, kedi, serçe… Hatta ağaçlarda papağanlar bile gördüm… Biz de giderken yanımıza kedi maması aldık, oradaki kedilere mama koyalım diye… Parkın içinde yürürken, kedilere mama dağıta dağıta yürüyorduk ki baktım mamaları yerken biraz nazlanıyorlar… Sonra fark ettim ki bizden önce parka gidenler kedileri beslemişler… Biraz ilerlediğimizde de yol kenarında açık büfe gibi : ) kedi mamaları gördüm, o kadar çoktu ki… Kediler doymuş, mayışmışlar, güneşleniyorlardı… Keşke dünyada her yer böyle olsa ve insanlar kedilere ve diğer hayvanlara yardım etseler… Böyle birçok yer var bizim etrafımızda… Mesela Moda da böyledir. Halkı hayvan dostudur… Herkes mahallemizdeki kedi-köpek tüm hayvanlara mama ve su verir, her yerde mama kapları görebilirsiniz Moda’da…
Biz annemle parktan dönerken yavru bir kedi gördük, tüylü ve
çok şekerdi, içimden "Alsam mı?" diye geçirdim, sonra baktım orada mama ve kedi
evleri çok, doğada güzel güzel vakit geçiyor… Sevdik, okşadık o minik kediyi,
sonra arkadaşlarıyla bırakıp eve döndük…
Ama ben durur muyum, içime sinmedi tabi… Akşam olunca
başladım, “Annesi de yoktu, soğukta üşür mü?”… Bir sürü düşünce bende… Küçük
kedicik aklıma takıldı… Daha önce de aynı şekilde birkaç kedi evlat
edinmişliğimiz var, hepsi şimdi Bursa’da çiftlikte mutlu mutlu yaşıyorlar… Annemi aradım ve biz akşam o saatte parka
geri gittik…
Parkın girişi çok karanlıktı, “pisi pisi” epey bir
seslendik, minik kediyi arıyoruz ama parka da girmiyoruz karanlık diye… Sonra
tam biz oralarda aranırken, ellerinde torbalarla genç bir çift geldi parkın
girişine… 5-6 büyük poşet, hepsinde konserve kedi maması dolu… Parka mama
dağıtmaya gelmişler… Selamlaştık, onlara bizim gündüz bebek bir kedi
gördüğümüzü ve onu aramaya geldiğimiz anlattık… Ve bu güzel tesadüfün bizi karşılaştırıp
bir araya getirmesi ile küçük bir ekip olduk, parka hep birlikte girmeye karar verdik… Tüm
parkı onlarla birlikte tam bir saat dolaştık, her köşesine mamaları dağıttılar,
biz bizim kediyi arıyoruz tabi bu arada, ve onlara da cep telefonunun feneriyle
ışık tutuyoruz… Onlar biz ışık tutunca işlerini daha kolay yaptılar, imece
usulü parktaki tüm kediler karınlarını mutlu mutlu doyurdular…
Biz küçük kediyi bulamadık. Ama, parkın her zerresine
neredeyse baktıktan sonra, şunu anladık ki bizim gibi düşünen birisi bizden
önce davranıp onu almış… Yani bebek kedi belli ki artık mutlu bir ev kedisi
olacak… Hayvanların doğada yaşaması normaldir, ancak belli bir aya gelene kadar
bebek kediler anneleri etraflarında olursa daha rahat adapte olurlar çevreye… O
süreçten önce bebek kedi annesiz kalırsa biraz daha zorlanabilir… O nedenle
tabi ki her kediyi alıp eve götürmeye gerek yok, onların yeri doğal ortamları
bence, ve onlara o doğal ortamlarında destek olmak, yardım etmek gerek. Ancak o
ortamda yaşayamayacak olanlara da ev ortamı sağlayabiliriz… Böylece hem o tür
kedilerin hayatı kurtulmuş olur, hem de biz onlarla birlikte mutlu bir hayat
sürme şansına sahip oluruz.
Hayatı boyunca kedisi olan biri olarak, bir-birkaç- kediyle
yaşamanın insana ne kadar huzur, neşe, sevgi verdiğini söyleyebilirim… Hatta
bir hayvanla birlikte büyüyen, o sevgiyi yaşayan çocukların da yaşamda daha
mutlu, sağlıklı, huzurlu, neşeli, yaşamla barışık çocuklar ve bireyler olduğunu
düşünüyorum…
Dün akşamki deneyim bana, yaşamda hala harika iyi insanlar
olduğunu hatırlattı / gösterdi… Her hafta sonu ormana köpeklere mama götüren
bir arkadaşım var… O ve onun arkadaşları, bir grup oluşturup hafta içi ve hafta
sonu, belli günlerde köpek beslemeye gidiyorlar, oradaki köpeklerden hasta
olanları tedavi ettiriyorlar…
Herkes yaşamda, dünya ve çevre için üstüne düşeni yapsa,
zaten dünya cennet haline gelir… Biri çocuklara yardım ederken, bir başkası
hayvanlara yardım etse, bir diğeri çevre için çalışsa… Herkes görev paylaşımı
yapıp dünyayı daha güzel, daha mutlu dünya haline getirmek için çalışsa… Eminim
dünya bambaşka olur… Işıl ışıl, mutlu, neşeli, güzel bir dünya…
Bir gün öyle olacağına inancımı hala koruyorum… Ben
insanlığa hala inanıyorum…
İyi insanlar var ve hep olacak… Ve dünyayı bu iyi insanlar
kurtaracak…
Siz de inanın… Ümidinizi, inancınızı hep koruyun…
Sevgiyle,
İpek Cihan Bilgin’in web sitesi:
Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin
(c) copyright İpek Cihan Bilgin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder