Geçmişi bırakıp yeni güzelliklere ilerlemek...
Geçen gün bir arkadaşımla sohbet ediyorduk… Kız arkadaşından
ayrılalı epey oldu aslında… Ama hala onu tam olarak kafasından atamadığını fark
ettim…
İnsan, ne sebepten olursa olsun, birinden ayrıldığında
elbette ki üzülüyor… Hele ki güzel şeyler yaşanmış, paylaşılmışsa… Güzel
duygularla geçmişse ilişki… Aşkla, neşeyle, mutlulukla yaşanmışsa…
Ancak sonuçta ayrılık, ne sebep olursa olsun, ayrılıktır…
Bir olay, iki kişi tarafından ya da tek, farketmez, bitmişse, bitmiş demektir…
Geriye dönüp bakmak yerine, ilerlemek, ana gelmek lazım… Üzüntüyü sürdürmemek
lazım…
Çalışmalarıma gelen kişilerde de zaman zaman fark ettiğim,
insanların biten ilişkiye, aslında daha çok o ilişki sayesinde hissedilen güzel
duygulara tutunmaya çalıştıkları… İlişki bittiği halde unutmak istememeleri. Bu
aslında dram yaratmak ve kendine bu dramı yaşatmak demek… Kendini mutluluktan,
neşeden, huzurdan ve güzelliklerden uzak
tutmak demek…
"Düne takılmak, bugünün ayağını sakatlar, yarının gözünü kör eder..." diye Ausey'in çok güzel bir sözü var… Yani aslında biten
ilişkiyi unutmamaya çalışmak, tutunmaya çalışmak, şu anda aslında var olmayan
bir şeyi sürdürmeye çalışmak demek. Bir ilizyonun içinde yaşamaya çalışmak
demek. Geçmişe takılmak sadece kişinin kendisini daha çok acıtır. Mutluluktan
uzak tutar…
Ama gerçek elbette ki öyle değil…
Bir ilişki yürümemişse, her ne sebepten olursa olsun,
yürümemiş demektir… Yani o kişi bir zamanlar size uygun olsa da, artık uygun
değil demektir… Bu nedenle de uygun olmayan bir şeyi sürdürmeye çalışmak, hele
ki bitmişse, sadece hayalde, kendi içinde sürdürmeye çalışmak, yalnız kişinin
kendisini mutsuz eder…
Geçmişte yaşanan güzel duyguları, şu anda o kişi olmadan
sürdürmeye çalışmak aslında sadece acıyı sürdürmek demek…
Eğer bir ilişkiniz bittiyse ve siz hala onu unutamıyorsanız,
aslında şunu bilin ki, unutmak istemiyorsunuz demektir.
Kendi çalışmalarımdan, gelen kişilerden ve yıllardır
edindiğim bilgi ve eğitimden, gözlem ve tecrübelerimden biliyorum ki birini
unutmak isterseniz, kafanızda o kişiyi ve ilişkiyi gerçekten bitirirseniz, o
bir anda bitebilir.
Çalışmama gelen biri, ayrıldığı kız arkadaşını unutamadığını
söyleyerek başvurmuştu. Onunla tek seans çalıştık. Beni daha sonra aradığında,
kapıdan çıktığı andan itibaren onu bir daha düşünmediğini anlattı. (Şimdi
başkasıyla evli ve mutlu.)
Bunun gibi pek çok örnek var, çalışmalarıma aşk acısı ile
gelen ve sonrasında mutluluğu tekrar yakalayan…
Yani birini gerçekten unutmak isterseniz, yaparsınız. Ve
yolunuza devam edersiniz.
Yaşam kendi başına çok güzeldir, her yerde hep söylerim.
İnsan bu kadar güzel mavi bir gökyüzüne sahip, bu kadar güzel kokan rengarenk
çiçeklerle, harika ağaçlar, çocuk
kahkahası ve güzel insanlar ile dolu bu güzel dünyada, kendisini mutsuz etmedikçe,
onu mutsuz etmelerine izin vermedikçe kolay kolay mutsuz bir yaşam süremez…
Bu yazıyı okuyanlara önerim, eğer sizin de geçmişe dair
takıldığınız, unutamadığınızı düşündüğünüz bir ilişkiniz varsa, öncelikle kendinize olan sevginizi ve
verdiğiniz değeri hatırlayın. Acı içinde yaşamaya mı, mutluluğa mı layık
buluyorsunuz kendinizi?
Herkes değerlidir ve mutluluğa layıktır… Elbette ki siz de…
Şimdi bu yazıyı bile okurken burada karar verebilir ve
yaşamınızda ilerleyebilirsiniz.
Geçmişte yaşanan her neyse, güzel olabilir, ama bırakın
geçmişte kalsın…
Kendinizi yaşamın güzelliklerine açın…
Mavi göğün, çiçeklerin, baharın, şehrin her güzel köşesinin
ya da doğanın keyfini çıkarmaya açın…
Mutluluğa açın…
Bakın ondan sonra yaşam size ne güzel yeni sürprizler
hazırlıyor… Yeni ne güzellikler yaşatıyor…
Hazır mısınız?
İpek Cihan Bilgin
Blogtaki tüm yazıların yayın hakları saklıdır
(c) copyright İpek Cihan Bilgin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder